YÜKÜMLÜ OLDUĞUMUZ TEBLİĞ HİZMETİMİZ
Süreyya GÜNGÖR
Gördüğümüz kötülükleri olduğu hal üzere bırakamayız.
İnsan kendisi doğruyu bulunca hep başkalarını düşünür.
Ama acaba o insanların da doğru yolu bulmasına nasıl vesile olabilirim diye değil
“Nasıl olurda benim yaptığım gibi yapmaz, nasıl olurda şu islami emre uymaz vs.
Bu liste uzar gider.
Hep düşünürdüm insanlar nasıl helal lokmaya dikkat etmez.
Nasıl olurda namaz kılan, hacca giden bir insan Helal ve Tayyib sertifikasız bir ürün tüketir, nasıl dikkat etmez, nasıl haberi olmaz diyordum…
Eeeee ama daha düne kadar bende namaz kılıyordum ama dikkat etmiyordum.
Demek ki birisi bana vesile olmuş, demek ki birileri bana dokunmuş.
Şimdi karar verdim ben de müslümanların lokmalarına dokunacağım.
Helal lokmayı onlara nasıl tebliğ edebilirimin derdine düşeceğim.
Artık insanlar nasıl olurda Helal lokmaya dikkat etmez demeyeceğim: Ben
insanlara Helal lokmayı nasıl tebliğ edememişim diyeceğim.
Peki nasıl?
Devamını Oku
HELAL VE TAYYİB KOZMETİK ÜRÜNLERDE HANIM FARKI
Müslüman bir toplum olarak, bir ürünün helal ve tayyib olması çok önemlidir. Naturalive firma üreticisi Kudret Livaoğlu bu konuda hassasiyet gösteren üreticilerden biridir. Naturalive firması kurulduğundan itibaren doğal hem de helal kriterlerine göre ürettiği ürünlerini GİMDES tarafından da sertifikalandırarak üretim sistemini onaylatmıştır.
Kimya Yüksek Mühendisi Kudret Livaoğlu 2007 yılında yayımlanan ‘Sağlıklı Hayat’ isimli kitabının ardından ilk etapta ‘sadece’ kendisi için geliştirdiği doğal kozmetik ve temizlik ürünlerini tek tek piyasaya sürüyor.Şuan hayatınızı kolaylaştıracak 40 farklı doğal ve helal ürüne ulaştılar.
SÜNNET OLAN BESLENME TARZI
İrade kuvvetlendirmek sabır ister, sabredin.
Bugün gıdaların işlenmesi ve üretimi sırasında yapılan müdahaleler ve ‘’yemek için yaşamak!’’ düşüncesi ile obezite ortaya çıkmıştır. Bu sebepten eski çağlara nazaran daha da dikkat etmemiz gerekiyor.Yani sünnet olan beslenme tarzı , bu çağda uygulanamaz diye bir söz söylenemez! Aksine obezite ve çeşitli hastalıklar tedavisi olarak gördüğümüz az sık beslenme uygulanmalı ve tedavi olumlu sonuç verdiğinde, az miktar ve az öğün yemeyi (SÜNNET) öğrenmeliyiz.
BİZ Mİ TEMİZİZ DÜNYAMIZ MI KİRLİ?
HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?
FATMA TOKSOY
Siz hiç çer çöpü çok olan bir cadde veya sokaktan geçtiniz mi? Ayakkabınıza dolaşan poşetler, yapışan sakızlar, bulaşan yiyecek artıkları, sağa sola koşuşturan gazete, kâğıt parçaları, ayağınıza takılarak sendeletip düşmenizi sağlayan taş, tahta veya inşaat atıkları, ayakkabınıza hatta ayağınıza batan veya arabanızın lastiğini patlatan çivi, cam parçaları, burnunuzu yerinden düşürecek kadar keskin, pis ve leş gibi kokan yiyecek atıkları, ,çocuk bezleri… Bunların bulunduğu bir yolda hiç yürüdünüz mü? Eminim ömrünüzün bir deminde böyle cadde veya sokaklardan geçmişsinizdir. Kimbilir belki de her gün geçmektesinizdir böyle yollardan. Çok sıkıntılı bir durumdur değil mi? Ayağınıza takılıveren o iğrenç poşet sizi delirtmeye yeter de artar bile. O anda ağzınızdan: “Hay seni sokağa atana…” diye bir küfrün çıkması kaçınılmazdır. Hiç düşündünüz mü sokağa böyle çöpler siz de attınız mı? ya da “Elimden düşüverdi canım!” diye arkanıza bile bakmadan gidiverdiniz mi? O çöpü atıp, korkup kaçtınız mı? Korkmayın çöpler ayaklanmaz. Keşke şu reklam filmindeki gibi bizleri takip edebilseydi elimizle yollara, denizlere, kırlara, bayırlara attığımız çöplerimiz.
BİR DİYETİSYENİN KİLO VERDİREN HİKAYESİ
Nesrin Kır Alkan / Diyetisyen
“Kaybettiğiniz tek şey kilolarınız olacak” , “Zayıflamak hiç bu kadar kolay olmadı” ,
“ayda 6-8 kilo vereceksiniz” , “Eklem ağrılarına son” , “Kelliğe son”
Dünyada bu tarz vaatlerde bulunan ürünlerin üretimi ve piyasaya sürülmesi için trilyonlar harcanmaktadır. Yetişkinler, maalesef ki bazen de çocuklarda, hedeflenen grup üzerine yapılan bu hileler “sağlık sahtekarlığı”nın en yaygın örneklerini oluşturmaktadır. Sağlık sahtekârlığı, insanları zayıf noktalarından yakalayıp kandırarak sadece para kazanmayı hedefler. Kullanılan ise; tamamen doğal ürünler.
Yukarıdakilere benzer cümleler duyduğunuz ya da okuduğunuz yer her neresi ise öncelikle bu cümleleri sarf ederken hedeflediklerinin ne olduğunu anlamaya çalışın. Gerçekten size müjdeli bir haber mi vermek istiyor yoksa reklam mı yapıyor. Ve bu cümleyi kuran kim? Devamını Oku
TÜKETİRKEN TÜKENİYORUZ: PEKİ NE YAPMALIYIZ?
Doç.Dr.Serkan ÇAKIR/ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ
Yazıyooorrr yazıyooorrr şuurlu tüketimin nasıl olması gerektiğini yazıyooorrr!
Uzaklardan gelen bu sese kulak vermek gerekiyor. Zira ortalıkta adeta kan gövdeyi götürüyor. Üretici firmalar envai çeşit haram veya şüpheli hüviyette olabilen katkı maddelerini ürettikleri ürünlerde ‘gümbür gümbür’ kullanabilirken, aynı hıza cevap vermek istermişçesine, şuursuz tüketiciler de üretilen bu gıdaları ‘harıl harıl’ tüketmektedir. Bu sinerjiye Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve taşra teşkilatlarına bağlı personelin nüfusa nispetle azlığı, laboratuarların yetersizliği ve denetimlerin azlığı, gıda mevzuatındaki yetersizlikler ve eksiklikler, cezalarının azlığı ve uygulamalardaki kararsızlıklar, her gıda/kozmetik/sağlık firmasının olmasa da, art niyetli firmaların iştahını kabartmaktadır. Devamını Oku
HAZIR LOKMA ARTINCA HELAL LOKMA UNUTULUNCA ANNELİĞİN ÖNEMİ YİTİRİLİNCE
Münevver BİTİGEN
Bir dizi repliği aynen şöyleydi;
‘Dört çocuğu olan bir ANNE çocuklarının aşırı hareketli ve yaramaz olmalarından bitkin ne yapacağını bilemez durumda yanında komşusuyla laflıyorlar.“komşusu bak ben de böyleydim. Benim annem beni nasıl muma çevirdi. Bir gün pazarda kadını çıldırttım o da beni pazarın ortasında bırakıp gitti. Bakındım kimse yok. Sen misin bir daha söz dinlemeyen”
Dört çocuk annesi kadın “gerçekten bıraktı mı?”
Komşu“yok, canım tezgâhın arkasına saklanmış”
Dört çocuk annesi kadın “–Yo yapamam! Tamam benim çocuklar çok yaramazlar da ben yaşatamam bu travmayı çocuklarıma ”
Bu bölümü neden mi aldım yazımın başına tabi ki “dizinin reklamı olsun diye” değil.
(Zaten adını vermediğim içinde reklam olmaz.)Bizler sanırım çocuklarımıza ve kendimize hatta “sevdiğim dediklerimize travma yaşatmamak adına” bir şeylerin ayarını kaçırdık.İstedik ki dünya yalancı cennet olsun. Devamını Oku
HELAL GIDADA ANNENİN ÖNEMİ
Sadettin EKİNCİ
Cenabı Hak insanı bir erkekle bir kadından en güzel şekilde yaratmış ve onu yeryüzünde kendi halifesi olarak vazifelendirmiştir. Erkekle kadın, gerek bu mukaddes vazifenin sorumluluklarını yerine getirmede, gerekse dünyevi ihtiyaçlarını karşılamada birbirine muhtaçtır. Rabbimizin istediği ve razı olduğu bir hayatı yaşayabilmek için aile müessesinin kurulması en tabi bir ihtiyaçtır. Şairin dediği gibi,
Zen merde, civan pire, keman tire muhtaç,
Zira ebna-i beşer hep birbirine muhtaç.
Kadın erkeğe, genç yaşlıya, ok yaya muhtaç, insanoğlu hep birbirine muhtaç.
Yüce dinimiz İslam’ın getirdiği mükemmel hayat anlayışında, rızkın helal yoldan kazanılmasında babaya, çalışmak ve kazanmak; anneye ise evde hazırlamak gibi bir mesuliyet yüklemiştir. Devamını Oku
BİR 21. YÜZYIL HİCVİYESİ
Gönüldaşlarımızdan bir hanım kardeşimizin bu başlıkla bize gönderdiği yazısını sizlerle paylaşmak istedik.
Velhamdülillahi Rabbi’l Alemin…
Müslümanların İslâm’lâ şereflenmesinden sonra tam 1443 yıl geçmiş. Koskoca bir milenyum ve yüzlerce yıl geride kalmış. Bu dinin neferleri sıkıntılarla, boykot yıllarıyla, fedakarlıklarla, Allah yolunda cihadla ve sayısız imtihanlarla bu dini, bu emaneti bize kadar ulaştırmışlar. Tam da ‘’ahir zamanda…’’ diye başlayan hadislerin bizi teğet geçmediği şu günlerde inandığı şeyleri korkusuzca söyleyen Hz. Aişe annemizi örnek alarak söyleyeceklerim var ahir zamanın bireylerine…
İkindi vakti bir Muharrem ikindisi bir kadın sokakta, acelesi var belli, girdiği her marketten eli boş, yılgınlık neredeyse onu yakaladı yakalayacak. Bu değersiz dünya şimdi omuzlarında bir yük.Yok, yok, yok… Helal sertifikalı un yok, salça yok. Yok olan un muydu, peynir miydi, salça mıydı yoksa ahir zaman bireylerinin Müslüman kimliğine sahip çıkma azimlerinin kayboluşu muydu…
Nur topu gibi bir sertifikamız oldu, hayırlı olsun…
GİMDES…
Varlığından bihaber olduğumuz GİMDES… Devamını Oku