OSMANLIDAN GÜNÜMÜZE KAHVALTIMIZ
Füsun MENTEŞ/Gıda Mühendisi
Osmanlı zamanında günde iki öğün yemek yenirdi. Birisi öğlene yakın kahvaltı diğeri ikindi gibi akşam yemeği. Günümüz kahvaltısına çok da benzemeyen daha çok öğlen yemeği tarzı bir öğündü. Kahvaltı kelimesinin kahve altından gelmektedir. 1550-1600’lü yıllarda Osmanlı kahve ile tanışınca kahve içmeden önce bu ön yemek yenilirdi.Türkiye’de kahvaltı kültürü yörelere göre değişir.Mesela en ünlü ilimiz Van’dır. Her yerde Van kahvaltı sofralarına rastlayabilirsiniz. Van’daki bu yerler aslında eskiden süt evi olarak işletilirken zamana uyum sağlayarak kahvaltı evi olmuşlardır.
HANIMLAR! MARGARİNSİZ DE OLUR………
F.Füsun Menteş / Gıda Mühendisi
GİMDES Hanımlar Kurulu olarak yaptığımız kermeslerde bize en çok sorulan soru hamur işlerini nasıl margarinsiz yaptığımız hakkındaydı. Yapılan reklamlardan halkımız o kadar çok etkileniyor ki sanki margarin icat edilmeden önce kimse hamur işi yapmıyormuş gibi.Yapılan margarin reklamlarında margarinin sağlıklı olduğu ve hamur işlerinin margarinle çok daha güzel ve lezzetli olacağı görüntüsü verilmeye çalışılıyor.
Margarinle yapılan her şey aslında tereyağı ile de yapılabilir. Eğer bu miktar tereyağı fazla geliyorsa bir miktarı yerine sıvıyağ konabilir veya yağ miktarı azaltılabilir. Birkaç denemeden sonra tarifte uygulanacak yağ miktarı daha çok yerine oturacaktır.
ÖDÜL MÜ VERİYORUZ KÖTÜLÜK MÜ EDİYORUZ !..
Anne ve baba olmak biyolojik olarak Allah nasip ettikten sonra kolay. Sonrası çok kolay değil aslında. Çocuk ana rahmine düştüğünde sorumluluk başlıyor. Annenin yediği içtiği,
yaşadığı hayat biçimi, babanın eve getirdiği rızkın helalliği veya haramlığı ana rahmine düşen çocuğun bütün zerrelerine etki eder. Ancak kaç anne baba bunun farkında ve bu doğrultuda yaşamada.Maalesef bilinçli aile sayısı çok da fazla değil.
Özellikle de yeme içme adabından tutun da ne yediğini içtiğini sorgulamaya kadar zayıf hale geldik birazda getirildik.İslam karşıtı olan tüm ülkelerin ve milletlerin tek derdi İslamiyet’e nasıl zarar verebiliriz nasıl dejenere edebiliriz. Yıllardır yaptıkları kötülüklerin en büyüğü ve sinsice olanı gıdalara yapıldı. Bizim ruhumuz bile duymadı. Gıdaya bize haram olanı kattılar ve yedirdiler.
KÜRESEL DÜNYA VE HELAL GIDA
Bizler Müslümanlar olarak helal ve sağlıklı bir dünya hayatı ile hayırlı bir ahiret kazanmak için çalışmaktayız.
Allah ayetlerinde helal ve haramı açıkça belirtmiştir. Helal izin verilmiş, yasal manasında kullanılırken haram yasaklanmış, izin verilmeyen manasındadır. Kuran-ı Kerim’de belirtilen men edildiğimiz yiyecekler ve içecekler şunlardır:
İSLAMDA AİLENİN ÖNEMİ
GİMDES HANIMLAR KURULU DİVANDER HAZİRAN AYI SEMİNERİ
GİMDES Hanımlar kurulunun Divander’de düzenlemiş olduğu seminer programında Haziran ayı konuğu Araştırmacı, Yazar Sema Maraşlı bir sunum gerçekleştirecektir.
Sema Maraşlı 04.06.2013 Salı günü saat:13:30’da ‘’İslam da Ailenin Önemi’’ konusu ile hanımlara hitap edecektir. Gerçekleşecek olan seminer programına bütün hanım kardeşlerimiz davetlidir.
HELAL LOKMA SORUMLULUĞUMUZDA ANNELERİN ÖNEMİ
HELAL LOKMA SORUMLULUĞUMUZDA ANNELERİN ÖNEMİ HELAL KAHVALTI SOFRASINDA ANNELERE ANLATILDI
FAST FOOD GIDALARDAN UZAK DURULMASI HATIRLATILDI
GİMDES Hanımlar kurulunun düzenlemiş olduğu helal kahvaltı sofrası programına yoğun katılım gerçekleşti.
Helal kahvaltı sofrası GİMDES hanımlar kurulu tarafından belirlenen helal sertifikalı ürünlerden oluşan gıda seçenekleri ile hizmet verdi.
Devamını Oku
KÜRESEL KAPİTALİZM KÜLTÜRÜNÜN ARMAĞANI ANNELER GÜNÜ
MÜSLÜMAN ANNE SADECE BİRGÜN MÜ HATIRLANMALI ?
Münevver BİTİGEN
Çoğumuz kapitalist dünyanın potansiyel tüketim müşterileri olduğumuz gerçeğini unutmadan ve bunun gerçekleştirilmesi için yapılan çalışmaların üzerimizde etkisi olmadığını iddia ederek bir anneler gününe baktığımızda her şey çok kolaydır.
Anneler günü düşmanı olmak, anneler gününün kapitalist sistemin üzerimize oynadığı bir oyun olduğundan dem vurmak çokta popüler bir davranış biçimimiz olmuştur.
Ama anne iseniz hatta okula giden çocukların annesi iseniz temiz yürekleri ile okulda hazırladıkları faaliyetleri ile karşınıza geçip birde besteledikleri bir şarkı ile sizin anneler gününüzü kutladığınızda işte tam o andaki davranışınızdır.Sizi siz eden durum.
Size bir anne olarak ne yapacağınızı söylemek haddim değil.Lakin yapacağınız hal ve davranış ile hem küçük bir yüreği incitmeden, hem de nitelikli bir çocuk yetiştirmek sizin elinizde bunu sakın unutmayın.
22 MAYIS ÇARŞAMDA SAAT 10 00-12 00 DE HELAL KAHVALTI SOFRASINDA BULUŞUYORUZ !…
GİMDES Hanımlar kurulunun geçmiş dönemlerde de hanımlara yönelik olarak düzenlemiş olduğu tamamen helal kahvaltı yiyeceklerinden oluşan ’’Helal Kahvaltı Sofrası’’ programı 22 Mayıs Çarşamba günü düzenlenecektir.
Program içeriğinde GİMDES başkanı Dr.Hüseyin Kâmi Büyüközer ‘’Helal lokma sorumluluğumuzda Annelerin Önemi’’ başlıklı bir sunum gerçekleştirecektir.
Program Bilgisi :10:00 -12:00 arası Davetiye için : 05076995640 Adres: Başakşehir Mahallesi. 5. Etap, Ali Soylu Bulvarı Sular Vadisi – Başak Düğün Salonu Telefon : 0212 448 44 02
SÜNNET OLAN BESLENME TARZI
İrade kuvvetlendirmek sabır ister, sabredin.
Bugün gıdaların işlenmesi ve üretimi sırasında yapılan müdahaleler ve ‘’yemek için yaşamak!’’ düşüncesi ile obezite ortaya çıkmıştır. Bu sebepten eski çağlara nazaran daha da dikkat etmemiz gerekiyor.Yani sünnet olan beslenme tarzı , bu çağda uygulanamaz diye bir söz söylenemez! Aksine obezite ve çeşitli hastalıklar tedavisi olarak gördüğümüz az sık beslenme uygulanmalı ve tedavi olumlu sonuç verdiğinde, az miktar ve az öğün yemeyi (SÜNNET) öğrenmeliyiz.
BİZ Mİ TEMİZİZ DÜNYAMIZ MI KİRLİ?
HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?
FATMA TOKSOY
Siz hiç çer çöpü çok olan bir cadde veya sokaktan geçtiniz mi? Ayakkabınıza dolaşan poşetler, yapışan sakızlar, bulaşan yiyecek artıkları, sağa sola koşuşturan gazete, kâğıt parçaları, ayağınıza takılarak sendeletip düşmenizi sağlayan taş, tahta veya inşaat atıkları, ayakkabınıza hatta ayağınıza batan veya arabanızın lastiğini patlatan çivi, cam parçaları, burnunuzu yerinden düşürecek kadar keskin, pis ve leş gibi kokan yiyecek atıkları, ,çocuk bezleri… Bunların bulunduğu bir yolda hiç yürüdünüz mü? Eminim ömrünüzün bir deminde böyle cadde veya sokaklardan geçmişsinizdir. Kimbilir belki de her gün geçmektesinizdir böyle yollardan. Çok sıkıntılı bir durumdur değil mi? Ayağınıza takılıveren o iğrenç poşet sizi delirtmeye yeter de artar bile. O anda ağzınızdan: “Hay seni sokağa atana…” diye bir küfrün çıkması kaçınılmazdır. Hiç düşündünüz mü sokağa böyle çöpler siz de attınız mı? ya da “Elimden düşüverdi canım!” diye arkanıza bile bakmadan gidiverdiniz mi? O çöpü atıp, korkup kaçtınız mı? Korkmayın çöpler ayaklanmaz. Keşke şu reklam filmindeki gibi bizleri takip edebilseydi elimizle yollara, denizlere, kırlara, bayırlara attığımız çöplerimiz.